5 Ocak 2016 Salı

Dolar Neden Düşer Neden Çıkar

Şimdi bu dolar dediğimiz amerikan parası, abd merkez bankası (fed) tarafından basılan bir ödeme aracı. dünyada ne kadar dolar olacağına fed karar verir. nasıl bizim merkez bankamızın belirli hedefleri ve misyonları varsa (fiyat istikrarı en önceliklisi) fed'in de kendi öncelikleri ve tutturmak istedikleri hedefler var.

şimdi bu fed, kriz zamanlarında piyasayı canlandırmak için, işsizliği azaltmak ve büyümeyi sağlamak için bir karar aldı. dedi ki, alın size dolar, ama faize de koymayın, faizleri de düşürdüm dedi (0 ila 0.25), gidin bu parayı harcayın, yatırım yapın, paradan para kazanın dedi. bunları yaparken de hem büyürüz hem de yatırımlarda o kadar insan çalışacak işsizlik azalacak gibi bir plan yaptı. dolayısıyla, yıllarca piyasaya ucuzdan dolar saldı. 

peki bu dolarlar nerelere gitti? altına gitti, kendi iç piyasasına gitti, başka ülkelere gitti, başka ülkelerin borsalarına girdi. bu başka ülkeler kimlerdi? yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyan ülkeler, gelişmekte olan ülkeler. Türkiye gibi ülkeler. bu para yağdı Türkiye ye. ucuzdan dolar oh mis. yabancı elinde dolarla geldi Türkiyeye, bozdurdu dolarını, tl ile borsaya girdi, tlden faize koydu falan fistan. 

peki yıllarca süren bu dolar sağanağında bizim ne yapmamız gerekiyordu ve ne yaptık? 

biz bu likiditeyi bulduğumuzda yapmamız gereken şey yapısal bir takım iyileştirmeler ve uzun vadede bize para kazandıracak teknolojik gelişmeler ve know-how barındıran yatırımlar yapmalıydık. boylece piyasada para kalmayınca da ürettiğimiz katma değerli ürünleri satabilir, ülkeyi büyütebilir ve orta gelir tuzağından sıyrılabilirdik. eğitime bilime teknolojiye yatırım yapsa idik, bir güney kore gibi teknoloji üreten firmalarımız, ne bileyim hindistan gibi uzay araştırmaları gerçekleştirecek bilimsel altyapımız falan olabilirdi. 

ne yaptık bunları yapmadık da? ev yaptık. gökdelen diktik. harcadık. dolarları gömdük inşaata gömdük lüks araçlara gömdük iphone 6 lara. lan bu ucuz likiditenin bir sonu olabilir diye düşünmedik hiç.. 

yıllar geçti ve 2013'e geldik.. fed yeni bir açıklama yaptı. dedi ki, artık ucuz para devri bitti. iyi kötü yıllarca saçtığım paralarla ekonomi biraz düzeldi. artık daha fazla para saçarsam bu sefer balonlar oluşur. doları hakettiği seviyeye yükselteceğim, faizleri artıracağım dolayısıyla yine tasarruf oranı artsın istedi. bu kararı neden aldı? çünkü 1) balonlar oluşabilirdi engellemek istiyor, 2) tasarruf oranları artmalı sermaye toparlanmalı. 3) fedin bütçesi trilyonlarca dolar oldu bunun bir sonu olmalı. 

sonuçta gezi eylemlerinden hemen öncesinde, tahvil alım programı adı verilen ucuz para saçma politikasını durduracağını açıkladı. bu bizim için ilk şok oldu. insanlar bu karara hemen tepki verdiler ve dolar yükselmeye başladı. bu duruma hemen müdahale edemediler bizim merkez bankamız. sonrasındaki süreçte siyasi gerginliklerle beraber beklentiler o kadar değişti ki dolar 2 liranın üzerini gördü. bizim merkez bankası da el mahkum doları düşürmek için faizleri 4-5 puan artırmak zorunda kaldı. 

faiz neden kötüdür? aslında faiz kötü değildir, ayarında faiz, enflasyona uyumlu faiz iyidir. çünkü sermaye toplanır. toplanan sermaye ile yatırım yapılabilir. faiz bu açıdan iyidir. ama olmaması gereken ve el mahkum istemeden yaptığın faiz artırımı kötü bir durumdur çünkü faiz yüksek olursa insanlar borç almak istemezler. borç almayınca da yatırım yapmazlar. yatırım yapmazlarsa her sene iş gücüne katılan insanlar işsiz kalır. ya da mesela ev mev satın almamaya başlarlar. eldeki evler falan elde patlar. Tayyibin şu an faiz indir diye yırtınmasının sebebi budur. amma kazın ayağı öyle değil işte. Tayyibin dediği gibi kolay olaydı bütün dünya faizleri kaldıralım mis gibi yaşayalım küresel ekonomi coşsun di mi ne güzel lan hayat? Tayyip rüya görüyor. gösteriyorlar. 

sonuç olarak, fed en sonunda bu faizleri, yukarıda anlattığım sebeplerden ötürü artıracağını ifade etti. bu durumda neler oluyor bak:

- yıllarca ucuz dolara alışmış ekonomiden yabancı elini çekmeye başlıyor. yani yabancı diyor ki, benim güvenilir merkez bankam da artık bana faiz vermeye başlayacak. dandik Türkiyede ne işim var lan artık benim diyor. giderken dolarlarını alıyor ve içeride dolar azalıyor.

- senin dolar türünde bir ton borcun var. o iphoneları alırken o range roverları alırken hayat çok güzeldi di mi? ucuz ucuz nasıl olsa öderim diye aldın doları bastın yine yabancı şirketlere. sahip olmadığın bir zenginliği öne aldın, önceden yaşadın. bu borç ödenecek illa ki. ve dolar da azaldı piyasada. ne yapacan? daha fazla tl vereceksin ki az olan dolardan elde edebilesin. 

- eğer teknolojik gelişmeler yapmış olsan, know-how değeri olan ürünlerin olsaydı onları satar yine dolar bulurdun ama parayla yaptığın betonları kimse almak istemiyor. güney kore gibi cep telefonu tablet gibi birşey üretebilseydin satar yolunu bulurdun şimdi ne yapacaksın? 

- bir de o kadar safsın ki, bu sahte zenginliği kendinden bildin. benim süper yeteneklerim ekonomiyi uçurdu zannediyorsun. ve halkımız da 90% embesil olduğu için büyük çoğunluk buna inanıyor. Tayyip sayesinde oldu zannediyor yaşadığı sahte zenginliği. şimdi işler değişince de apışıp kaldı öyle. saçmalamaya başladın. kalan bir avuç yabancı vardı, onları da ürkütüyorsun. adamlar kuyruklarını kıçlarına alarak kaçıyorlar ülkeden lan ne işimiz var bizim bu sirkte diyerek. 

Petrolün yükselişiyle Türkiyeye giren ve düşüşüyle Türkiyeden çıkan bir arap sermayesi mevcut. ve bir de yolsuzluğun yarattığı etki var, yolsuzluk iddiaları bile güveni sarsıp doların yükselmesine yol açıyor. bunlara şeffaflığımız, ekonomik özgürlüklerde geldiğimiz nokta vs gibi sosyal / siyasal riskleri de ekleyebiliriz. hepsinde de daha kötü yerlere gidiyoruz.

4 Ocak 2016 Pazartesi

IMDB ve Diğer Hain Katagorisel Film Listeleri

Bilmiyorum abi anlamıyorum... Ben bu film işinden zerre anlamıyorum... Dedim ki 3 gün tatilim var birader dışarıda da kar var perşembe akşamından 5 ekmek alayım 3 gün hiç dışarı çıkmadığım gibi televizyonu da açmayıp bu boş zamanımda film izleyeyim. Zaten Beğendiğim filmler var onların muadillerini izler güzel vakit geçiririm. Aslında her şey güzel başlamıştı.  İlk önce bir mitoloji serisi yapayım dedim baktım hemen hemen hepsini izlemişim. 1912 -1933 yapımı filmler kalmış. Abi ben eleştirmen değilim ki beni sarmaz bunlar dedim onları atladım... Bari uzaylı filmler var güzel onları izleyeyim. 60 -70 film içinden hiç çıkmadı dedim yuh.. Bari bilim kurgu yazayım da sevdiğim filmler zaten var aynı listeye giren filmleri izleyeyim.. Vay arkadaş o listeleri yapanların da bunlar aynı kategori diyerek sınıflandıranın da Allah tez vakitte wi-fi bağdaştırıcılarında onarılmaz hasarlar vuku buldursun...  Aha buraya yazıyorum... Under the skin.. Bu ne skin bir filim abi? Bu filmi Matrix in Inception un altına koymuş adam... Baktım Scarlett Johansson var dedim bu  LUCY gibi bir film herhalde yapıştır hacı...Mr. Nobody ; dedim kelebek etkisi herhal bu adam bir orada bir burada  yapıştır... Şimdi buradan yaptığı listede
1- the fountain
2- inception
3- star wars episode iii - revenge of the sith
4- wall-e
5- avatar
6- eternal sunshine of the spotless mind
7- district 9
8- melancholia
9- prometheus
10- gravity

Araya melancholia yı sıkıştıran arkadaşa sesleniyorum geri kalanlar az başka yere baksın.


Ya arkadaşım sen mal mısın afedersin? Bu 8. maddeyi hangi akla hizmet ederek yazdın? Allah'ın adını verdim söyle... Alkollü müydün  lan yoksa? Kuzenin mi yazmış sen görmeden?


Neyse Dur daha bitmedi. Womb. evet evet Womb... daha da yazmayacağım.


Biraderim bak sen bu konuları aşmış olabilirsin yönetmenin size burada anlatmak istediğini bir çırpıda anlayıp "hımmm çok reröre" diye bilirsin. Ama ben malım abi...Belli ki yönetmen bana anlatmak istememiş bunu bu sizin aranızda olan bir konu beni niye bulaştırıyorsun. Ben matrix te kurşunlardan kaçan adama inceptionda yan dönen binaya star wars da ışın kılıcının çıkardığı vauuv zıbııuu sesine tav olan bir adamım. Sen bu yaptığın listede benim sevdiğim öğelerin içerisine niye  melancholia yı sokuyorsun.  Birader ben anlamıyorum, sıkılıyorum kadının 7,5 dk Ay gezegenine bakıp ağlamasından. Bana fenalık geliyor. 13 dk bir arabanın iç kamerasında araç süren bir kadını izleyince bana afakanlar basıyor. Gider Rusya'daki araç kameralarını izlerim lan en azından orada gök taşı düşüyor ne biliyim acayip saçma kazalar filan oluyor.Şimdi aranızda  IMDB Top 250 diye bir liste  var diyenler olacak ona hiç girmeyeceğim zira çoğunu zaten izlemişim izlemediğim 1954 yapımı film de beni açıkcası daraltıyor.. Dediğim gibi ben bu işten anlamıyorum...


Zaten 1080p tercih etmek durumunda kalınca  filmlerin dosya boyutları gayet büyüyor bu şeklide de edinmek bayağı uzun sürüyor . Şimdi oturup filmi izlediğim zamana mı yanayım edinirken kullandığım internet kotama mı yanayım patlattığım mısırın elimden düşüp 4 dk düştüğü yerde bulunamamasına mı yanayım  hangisine yanayım bilemedim.,